Üye Girişi
Şifremi Hatırlat Şifremi Hatırlat
| |
Yeni Üyelik Yeni Üyelik

Konya - BozkırKonya - Bozkır
KARABAYIRKARABAYIR
KöyüKöyü
wwwwww
.bozkirkarabayirkoyu..bozkirkarabayirkoyu.
comcom

Dernek
Dernek Logosu Dernek Logosu

Basın Bülteni Basın Bülteni



KARABAYIR KÖYÜ TARİHİ

      

                                KARABAYIR KÖYÜ TARİHİ

 

         Muhterem karilerim;  Köyümüzün tarihi hakkında ciddi hiç bir bilgiye sahip değiliz.  Ancak çeşitli kaynaklardan elde edilen ve doğruluğu ispatlanmış  bilgi kırıntılarını bu sayfadan sizlerle paylaşmak istedim.  Niyetimiz elde ettiğimiz her türlü bilgiyi bu sayfada toplayarak sağlıklı bir sonuca ulaşmaktır. Şayet bu bilgiler şimdi kayıt altına alınmazsa on yıl  sonra bu bilgileri de  bulamayabiliriz.  Bu hususta sizlerin  değerli katkılarına ihtiyacımız vardır.  Unutulmamalıdır ki bu köy yalnızca bu fakire tapulu değildir.  Bu duygular ışığında asıl konumuza geçmek isterim.

 

        Türkler  629 yılında Müslüman olmuşlardır

        1071 yılında Anadolu kapıları Türklere açılır.

        Orta Asya’ bize en yakın kültür ve yaşam şekli  Türkmenistan’dır.  Kanaatimce bizim Türk boylarının geldiği yer Türkmenistan’dır.  Göç yollarına gelince Türkmenistan, İran, Musul, Kerkük, Adana Osmaniye, Ermenek, Taşkent Yaylaları’dır. 

 

        1100 tarihinde, Yani Malazgirt Meydan Muharebesi’nden 30 yıl sonra  Süleyman Halife tarafından Sınandı  (Hocaköy)  kurulmuştur.

Köyümüz arazisinin tamamı Hocaköy nüfuz bölgesi altındadır.

Hoca köy nüfuz bölgesi  Avdan  tekkesi,  Çad Değirmeni,  Söğüt Köprüsü,  Dolhanlar Deresi,  Kapuz Gediği, Haydar dağı, Tosun Taşı , Sülek Yaylası’na uzanan geniş bir arazi parçasıdır.

   Hocaköy’de bulunan uç beyleri  beylikler döneminde sürekli olarak  Alanya’da ki Fele Beyliği’ni, az da olsa  Beyşehir’de  bulunan   Eşref Oğulları  Beyliği’nin tarafını tutmuş  asla Fele beyliği iç işlerinde bağımsız dış işlerinde  Karaman oğulları Beyliği’nin bağlı  bir beyliktir. Böyle olmasına rağmen sürekli Karaman Oğulları Beyliği ile bir yarış. Halindedir.

Karaman Oğulları  Göksu ırmağının  doğu tarafını zaptetmiş ancak batı tarafına geçememişlerdir. Bozkır’a 10 km kala türbeler denilen  mevkide Karaman Oğulları ile Fele Beyliği arasında bir savaş meydana gelmiş  ve her iki tarafın askerleri ayrı ayrı  mezarlığa gömülmüşlerdir.  O nun için buranın adı türbeler adı ile anılmaktadır. Hoca köyde bulunan uç beylerinin Karaman oğulları karşında  güçlü olabilmeleri için  asker ve  mali güce ihtiyacı vardır.  Yazın Toros yaylalarında kışında sahile göçen Yörük aşiretleri  bu bölgeye yerleştirerek  güç kuvvet temin etmek istemektedir. Muhtemel ki Yörük aşiretleri  hocaköyde bulunan şeyhin yakın yardımıma mazhar olmuşlar ki  kendi mezarlarının yanına  mezar yeri göstermişler kendilerine bu aşiretleri dost edinmişlerdir.  Şeyhlere en yakın mezarlar Gedikli  sülalesine ait mezarlardır.  Bundan şunu anlamak da mümkündür  şeyh  Yunuslu’ya ilk  gelenleri ve özelikle Gedikli büyüklerini kendine dost edinmiştir.

 

     1530 yılında basılan bir haritada Karabayır diye bir köy  yer almamaktadır.  Tahminen ve büyüklerimizden intikal eden rivayetlere göre köyümüz 1650-1700 yılları arasında, her iki mahallede bir birine yakın zamanda ve 2-üçer çadır halinde kurulmuştur.  Kalabalık bir aşiret gelmemiştir.  Çünkü arazinin küçüklüğü köylerin iç içe geçmişliği buna izin vermemektedir. İlk gelenlerin uğraşı alanı tamamen küçükbaş havyacılıktır.  Sürü içinde koyun olmakla beraber kıl davar ağılıklıdır.  Büyükbaş hayvan az da olsa beslenmekte olup, ayrıca deve,  at, katır ve eşek gibi güç hayvanları da beslenmektedir.  Davar sürüsü için arazi çok uygundur.  Davarın içeceği su,  kışın yiyeceği yaprak bolca vardır. Büyüklerimizden dinlediğimin ve yaptığım fiziki gözlemlere göre  Yunuslu da ilk evler gediklinin evi  Şu an köy oluğunun altındaki söğütlerin altında  yapılmıştır.  Musalar evi  Mehmet  Yüzbaşıların evi  Mustafa Yavuz’un evin olduğu yer, İbicelinin evi Abdürrezzak Yavuz’ evin yerinde bir kayanın yanı başı, Halıların evi Abdullanh oğlu Mustafa Kılınç ’ın evi, Kara Hüseyin Uşağı’nın evi  Ramazan Evmezin  evinin  doğusundaki küçük dut ağacının olduğu yerdir.

İki aşiret arasında köy arazileri centilmence paylaşılmış olmasına karşın, Yayla arazisi ise tamamen ortaktır.

Yörük aşiretleri için yaylak hayati öneme haizdir. İlk yerleşilen oba bu gün  Yunuslu obasının kuzey batısında bulunan davar yatağının üst kısmı, tuzlanın güney doğu kısmında yer alan  halen taş yığınlarının bulunduğu tepenin bayla tarafında kalan hafif çukurca bir yerdir. Yani her iki aşiretin  obası ortaktır. Zamanla aşiret çoğalmış oba dar gelmiş, muhtemelen davarı  tek bir sürü ile güderken iki yarı sürü gütme ihtiyacı hasıl olmuş; Karabayır aşireti obalarını  kalaycı kayasının üstü ile Tuzla arasında kalan bu gün şose yolun geçtiği mekana taşımışlardır. Bu bölge güne karşı olduğundan baharın  soğuk günlerinde karın erken kalktığı bir yer olması nedeniyle  yerleşim yerine uygundur. Ancak gün dönümünden sonra aşırı sıcaklar olması nedeniyle yoğurtlar bozulmaya yüz tutmaktadır.  Onun için aşiret obayı  şimdiki yere  taşımıştır. Yunuslu aşireti ise mevcut yerde kalarak çoğaldıkça  obayı şimdiki  Koyağın etrafına yaymışlardır. Obalar ayrılmış olsa da  Yaylak ortak olarak kardeş hane  kullanıla gelmiştir. Yaylanın kullanılmasında  Kumpirlik arazisinin ekimi,  gevenin kazılması, çağşırın ve dikenin işlenmesinde  her hangi bir ihtilaf çıkmamıştır. Yayla arazisi içinde bulunan dereler, pınarlar ve çeşmeler ortak kullanılmaktadır.

 

        Köy yerleşkesinde ikili bir sistem vardır.  Guz dağının iki pınarı her iki mahalle tarafından adeta eşit paylaştırmıştır.  Bu pınarlardan Pınarbaşı  suyu Karabayı’ra, Kılıç Dere kaynak Yunuslu’ya  hayat vermektedir.   Kılınçdere kaynak suyu  Pınar başı kaynak suyuna nazaran biraz azdır . Ancak Kılıç Derenin hemen altında bulunan adeta onun küçük kardeşi konumunda ki Sorkun kaynak suyu ilave edilirse  yine eşitlik sağlanmış olur.

Karabayır’da Pınarbaşı ortak sulama sistemi mevcuttur. Yunuslu’da ise  Kılınçdere , Sorkun, Büyük Pınar olmak üzere   üç adet ortak sulama sistemi mevcuttur. Sulama sistemlerinde su paylaşımı  mevcut arazilere göre yapılmıştır.  Kılıç Dere  sulama sistemi  Kovanlık Köyü eli  ortaklaşa kullanılmaktadır. Bu sistemde toplam devir günü 14 gündür.  Başlangıçta eşit olan ortaklık  satın almalarla  bu oran 9/5 şeklinde Yunuslu lehine çoğalmıştır.

 

   Köy yerleşkesinde her iki mahallenin ayrı ayrı camileri, köy olukları, yeni yapımlarla köy su şebekeleri mevcuttur.  Mezarlık asırlardan beri ortak kullanılmaktadır. Köye yapılan her iki mektep ise ortak yapılıp ortak kullanılmıştır. 1944 yılında yapılan mektep  konum itibariyle çok ince bir hesap edilirse 250 mt. Yunuslu mahallesine yakındır.  Bu kadar cık bir fark  uzun yıllar ihtilaf konusu yapılmıştır. 1986 yılında yapılan ikinci mektep uzun süren tartışmalar sonrasında her iki cami merkez alınmak suretiyle  ölçümler yapılmış,  tam orta noktaya gelen  Gavur Harmanı’ denen  mevkiye  M. Emin Arıcı’nın arazisi üzerine  yapılmıştır. Her iki mahallenin  kışlak arazileri  Taşbaşı,  Ak yer,  Küçük Üyük, Orta Tümek  üzerinden  geçen bir hat üzerinden centilmence paylaşılmıştır.

 

          1840 yılında yapılan bir sayımda  köyde 82 kadın 82 erkek olmak üzere  toplam 164 kişi yaşamaktadır.  Kaderin tatlı bir cilvesi olsa gerektir ki  her iki mahallenin nüfusları her dönem birbirine çok yakındır.  Şu an da yakın olduğunu tahmin ediyorum.

         

 

 

ŞEHİTLERİMİZ VE GAZİLERİMİZ

            

.                     Bilenen şehitler

  • 1-Mehmet oğlu Ümmügülsüm?den olma Bekir YalçınPiyade er. Çanakkale cephesi Tiryandafil Çiftliği mevzilerinde17.04.1915 tarihinde şehit olmuştur.
  • 2-Haliller Sülalesinden Halil oğlu İsmail Yıldırım;Piyade er. Çanakkale cephesindeAnafartalar taburunda 18.06.1915 tarihinde şehit olmuştur.
  • 3-Ali oğlu İbrahim1313doğumlu,Hocaköy, Karabayır Köyündenpiyade er09.06.1915 tarihindenÇanakkale cephesinde tarihinde şehitdüşmüştür. (Kaynak: Konya Şehitlik kayıtları)

4- Kara Hüseyinler Sülalesinden Hasan oğlu Fatma’dan olma Mustafa Kılınç 1917 yılında İstanbul’da askerlik yaparken   görevli olduğu askeri hasta hanede yangın çıkmış. Muhtemeldir ki çıkan yangında vefat etmiştir.  Köye künyesi dahi gelmemiştir (Kaynak kişi: Hasan oğlu Ahmet Kılınç)

  • 5-Hocaköy eşrafından Akmanlar Sülalesinden Abdullah oğlu Mehmet Tağmat piyade er5. Kolordu 10. Fırka Sıhhıye Bölüğümevki müstahkem 19.04.1915 tarihinde Çanakkale cephesinde şehit olmuştur.
  • 6-Bekir oğlu Mehmet Piyade er,1304 doğumlu, HocaköyKarabayır Köyünden19.04.1915 tarihinde Çanakkale cephesiTiyandafilcifliğindenşehit düşmüştür. (Kaynak : Konya Şehitlik kayıtları)
  • 7-Hasan oğluÜmmü’den olma Mehmet EserPiyade erÇanakkale cephesindesavaşırkenyaralanmış, uzun süre yaralı olarakyaşamış; komşu köylülerdengörenler vardaha sonra akıbeti bilinmemektedir.Büyük bir ihtimalleşehit olmuştur. Ölümtarihi 1914 yazılıdır.Künyesi dahi gelmemiştir. (Kaynak kişi: Mehmet Teberik)
  • 8-İbiceli Sülalesinden Abdil oğlu, Asiye’den olma Ali Çakır 1. Cihan Harbinde Suriye cephesinde şehit düşmüştür. (Kaynak kişi: Hüseyin oğlu Mehmet Akkuş)
  • 9-Yüzbaşılar sülalesinden Mustafa oğlu Ayşe’den olma Abdurrahman (asker) I. Cihan Harbinde Sarıkamış cephesinde şehit olmuştur. (Kaynak kişi: Hüseyin oğlu Mehmet Akkuş)
  • 10-  Musalar Sülalesinden  Nurullah oğlu  Fatma´dan olma  Musa  Çanakkale cephesinde şehit olmuştur. (Kaynak Kişi :  Nurullah Kay)  

            Bilinen Gaziler

  • 10-Mehmet oğlu Mümine’den olma 1835 doğumluGedikoğlu Ahmet 1876 Osmanlı -Rus savaşındaesir düşmüş esarettenkurtularakköyedönebilmiştir. (Kaynak kişi:Mustafa oğlu Ahmet Aksel)

11- İbiceli Sülalesinden Ali oğlu Fatma’dan olma Mehmet Ekiz Şam cephesinde askerlik yapmış; İngiliz esaretinden  kaçarak kurtulmuştur.

12-  Musalar Sülalesinden Ali oğlu Havva’dan olma Mehmet Doğan,  Çanakkale cephesinde  askerlik yapmıştır.

  13- Gedikli Sülalesinden Osman oğlu, Havva dan olma  Mehmet Şen; İlmiye sınıfından askerlikten muaf olduğu için  4 Temmuz 1914’ te  bahse konu bu muafiyetin kaldırılmasıyla 20. Temmuz  2014 tarihinde 25 yaşında askere alınmıştır.  Çanakkale cephesinde 4. topçu  taburunda er olarak toplam 7 yıl askerlik yapmıştır. 

  14 ? Musalar Sülalesinden Mehmet oğlu Osman Duman Çanakkale cephesinde askerlik yapmıştır madalya sahibidir.  Savaşta iki gözünü kaybetmiştir

  15- İbiceli Sülalesinden Mustafa oğlu, Cemile’den olma Hüseyin Evmez Çanakkale cephesinde askerlik yapmış, savaşta sıcak çatışma sırasında ağır yaralanmış, ceset yığınlarını kendine siper ederek  hayatta kalmayı başarmıştır. Bu yaralanmadan  bir ayağı sakat kalmıştır.

16- İbiceli Sülalesinden Mustafa oğlu, Cemile’den olma Mehmet Yavuz;  Önce Kazım Karabekir komutasında Kars cephesinde; sonra Çanakkale cephesinde askerlik yapmıştır. Bir keresinde  Çanakkale cephesinde  atılan top  mermisinin  meydana getirdiği toprak yığının altında kalmış, silah arkadaşları tarafından kurtarılmıştır. (Kaynak Kişi : Mehmet oğlu  Abdurrezzak Yavuz )

  • 17-Kara Hüseyinler Sülalesinden Hasan oğlu, Fatma’dan olma Abdullah Kılınç Hicazcephesinde askerlik yapmış, askerlik görevi sırasında hac farizasınıifa ettiğinden “hacı” unvanını almıştır.
  • 18-Musalar Sülalesinden Nurullah oğlu, Fatma’danolma Ali Kaya Bağdat cephesinde askerlik yapmış;Bağdat Cephesinden yaya olarak 83 günde köye intikal etmiştir.(Kaynak kişi: Ali oğluNurullah Kaya)

19- Darpıcılar Sülalesinden Mehmet oğlu Havva ?dan olma Hüseyin Bağcı Çanakkale ve Afyon cephelerinde toplam 8 yıl askerlik yapmış. Sırtında şarapnel parçası ile yaralanmıştır. Şarapnel parçasını ölünceye kadar vücudunda taşımıştır. (Kaynak kişi:  Yunus Bağcı)

20- İbişler Sülalesinden  Mustafa oğlu, Ayşe’den olma Ali Aydın Çanakkale ve afyon cephelerinde toplam 7 yıl askerlik yapmıştır. (Kaynak kişi: Ahmet oğlu Mehmet Aydın)

21- Darpıcılar Sülalesinden Abdülkerim oğlu,  Mümine’ den olma İbrahim Koçak İstiklal Savaşı  Afyon cephesinde askerlik yapmıştır.

22- Gedikli Sülalesinden Abdürrezzak oğlu, Fatma’dan olma Mehmet Emin Arıcı İstiklal Savaşı Afyon cephesine piyade er olarak  askerlik  yapmış  gazi madalyası sahibidir.

23-  Yüzbaşı Sülalesinden  Mehmet oğlu, Mustafa Çıldır kurtuluş savaşında  Afyon cephesinde askerlik yapmıştır

       Kuvay-ı  Milliye hareketine bizzat nefer olarak  katılmıştır

      - Köyümüzden Kore Harbi ’ne iştirak eden yoktur.

24- İbrahim oğlu Mehmet Karaturp; 24 Temmuz 1974 tarihinde başlayan Kıbrıs Barış Harekatına iştirak ederek bizzat sıcak çatışmalara katılmıştır.  Piyade er olarak görev yapmış harekatın ikinci günü savaş gemisi ile adaya intikal etmiş; terhisine kadar adada görev yapmıştır. Kendisine gazilik unvanı verilmiş olup, halen yaşamaktadır.

 

Bozkır İsyanlarının Köyümüze Yansımaları

Bozkır İsyanı 26 Eylül 1919 tarihinde İstanbul hükümeti ve Meclisi Mebusan  görev başındadır. Ankara hükümeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmamıştır.  Hal böyle iken Kuva-yı Milliye’nin bölgede  yapılandığını iddiasıyla  köylerden toplanan  sayıları 3.000 yakın silahlı güçler Bozıkır’a saldırmış,  az sayıda  bulanan düzenli ordu birlikleri  bu saldırıya karşı koymada  başarılı olamamışlardır. İsyancılar kısa zamanda Bozkır’ı ele geçirmiş  Padişahın atadığı Kaymakam Kamil Bey, 5 müslüman ve iki gayri müslim  olmak üzere toplam 8 kişiyi katletmişler. Birinci Bozkır isyanı nasihat yolu ile  çözülmüştür. 22 Ekim 1919 tarihinde  aynı kişiler tarafından başlatılan  2. Bozkır isyanı  Akşehir’den gelen Yarbay Arif  Bey komutasındaki düzenli ordu birlikleri tarafından bastırılmıştır.

Köyümüzden bu isyana katılan isyancı yoktur;  bilakis isyana karşı çıkanlar vardır. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Yunuslu’da Yüzbaşılar Sülalesinden Mustafa Çıldır,  Kuvva-i Milliye destekçisidir. Darpıcılar sülalesinden Mehmet oğlu Abdülkerim Bayar Kuvva-i Milliye Destekçsidir. Bozkır isyanlarında   İsyana karşı çıkan üç aileden birisidir.  Bozkır isyanlarına karşı çıkan aileler 1- Yalıhüyük’ten Tahsin Bey, 2- Kayapınar  Köyün’den  Mustafa Çavuş 3- Karabayır Köyü’den  Abdülkerim Bayar (Hacı Kerim )  Hacı Kerim ve Darpıcılar  desteğinin bedeline ağır ödemiştir.  Hacı Kerim’in isyancılara karşı çıktığını  öğrenen isyan yanlısı komşu köylüler Darpıcılara psikolojik ve fiziksel baskı kurmuşlardır. Bu durumda Darpıcıların ileri gelenleri  Kayapınar Köyü’ne sığınmışlar;   komşu köylerden isyan yanlısı bazı kimseler Darpıcıların evlerini yağmalamışlardır. (Kaynak Kişi: Mustafa oğlu Hüsnü Bayar)

 

2. CİHAN HARBİ’NİN KÖYÜMÜZDEKİ YANSIMALARI (1939-1945)

I. Cihan harbinin yaraları sarılmadan 1939 tarihinde  II. Cihan Harbi  başlamıştır. Dünyanın gördüğü en kanlı savaştır. Türkiye Cumhuriyeti Başta Reisicumhur Mustafa İsmet Paşa, Genelkurmay Başkanı Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak’ın feraset ve basiretli politikaları sayesinde: bu anlamsız savaşa fiilen katılmamış; ancak savaşın maddi ve manevi tüm sıkıntılarını çekmiştir. Askerlik 4 yıla çıkarılmış. Yeni vergiler konmuş. Devlet silah mühimmat, çeki hayvanı ve hayvan yemi, saman, asker için gıda stoklamıştır. Halk bu yükümlülükleri karşılarken bir hayli yıpranmıştır. Alman uçaklarının hava saldırılarına karşı şehirlerde ve köylerde her bir haneye, aile bireylerine yetecek kadar sığınak kazması emredilmiştir.

Köylülerin katkılarıyla her iki mahalleye bir oda yapılmış, bu odalara devlet tarafından telefon bağlanmıştır. Bu telefonlar karakola bağlıdır. Telefonun başında köylülerin 24 saat nöbet tutması emredilmiştir. Kuz Dağı’nın zirvesindeki Taşbaşı mevkiine bir uçak gözetleme kulesi yapılmış, bu kulede zaman zaman askerler nöbet tutmuş; zaman zaman da köylüler nöbet tutarak düşman uçaklarını haber vermekle görevlendirilmiştir. Hava taarruzlarına karşı yapılan bu kulenin önünde bir uçak resmi yapılmış; bu resim hava trafiğinde uçaklar için nirengi noktası olarak kullanılmıştır. Hâlâ bu rota kullanılmaktadır. Tüm bu tedbirler Alman hava saldırılarından meydana gelecek zarar ve ziyanı en aza indirmek için yapılmıştır. 1942 yılında müthiş bir kuraklık olmuş, toprakta tane çatlamamıştır.  Tarihimize “kırk ikinin kıtlığı” diye geçmiştir.   6 yıl süren savaş ve kıtlık yıllarında halkımız fakr-u zaruret içinde iki köy odası bir ilkokul binası yapmıştır.

 

           

Siyasi olarak iki partili dönemde Yunuslu CHP yi Karabayır Demokrat Parti ve Adalet Partisini desteklemişlerdir.

        

        YUNUSLU KOVANLIK İLİŞKİSİ :

 

Osmanlı ?nın son dönemlerinde  tahminen 1876 Osmanlı Rus Savaşından sonra  Devlet halka ağır vergiler koymak zorunda kalır. Bu vergiler köy büyüklüğüne göre değişkenlik arz etmektedir. Karabayır köyüne salınan Hane başına bölünce yüksek Kovanlık köyüne salınan vergi nisbeten düşüktür.  Yunuslu dan bazı aileler düşük vergi ödemek için  kayıtlarını Kovanlık nüfus siciline aktarırlar. Yunuslu’nun çoğunluğu  yine Karabayır nüfusuna kayıtlıdır.  Bu aileler davarlarını otlatmak için eskiden olduğu gibi Yunuslu Obasına göçerler Yunuslu Yayla arazilerinde güderler.

Yunuslu Obasının ortak bir sürüsü vardır.  Kovanlık Obası ile Yayla arazileri içinde keskin sınırlar vardır. Zaman zaman  silahlı çatışmaya varan sınır itilafları olmuştur.  Yine bu aileler köyde sürülerini Yunuslu arazileri içinde tek sürü halinde güderler. Yörük geleneğinde yaylak ve kışlaklarda

Sürü birliği esastır. Yine köy arazileri içinde Kovanlık ve Yunuslu meralarında keskin sınırlar vardır. Zaman zaman sınır ihlalleri için itilaflar olmuştur.  Mezarlıklar en güzel tapu senedidir.  Bilindiği kadarıyla Yunusu halkının özellikle de Gedikli Sülalesinin mezarları Hoca Köy mezarlığı sınır hattından başlar.  Yunuslu halkının  tüm mezarlar Karabayır ile ortak kullanılan mezarlıktadır. Yani bahse konu ailelerin de mezarları bu mezarlıktadır.  Sonuç olarak buradan şunu ifade etmek isterim. Bu ailelerin  Kovanlıkla  bağları yalnızca  nüfus kayıtlarında dır.  Yunuslu  hiçbir zaman Kovanlıkla beraber  olmamış devamlı  Karabayırla beraber ola gelmiştir.  Mezarlık ve  yayla  Nura’da ki araziler bunun  en güzel  ispatıdır.

Bu ayrılık  köy halkı arasında zamanla  sıkıntı vermeye başlamıştır. Bundan hem  Kovanlık’ a dahil olan  aileler  hem  diğer  aileler, hem de  Karabayır da

İleri gelenler rahatsız olmuşlardır.  Bu  duruma  çözüm  aramaya  başlamışlardır. 1934 tarihinde  Konya Valisi  Bozkır ve Köylerini ziyaret etmektedir.   Özellikle Hocaköy Nahiyesi’ne sık sık ziyarete gelmektedir.  Bu durumu fırsat bilen  köy idare heyeti Vali Beyi Köye davet eder.  Pınar Başı’nda Koyun kesip  yemek ikram edilir.  Köyün bu sıkıntısı arz edilir.

Vali Bey  bir  seçim yapılmasını  ve  seçim neticesine göre  işlem yapabileceğini beyan eder.   Şükrü Bayar amcası Arif Arslan’nın yerine Vekaleten muhtarlık vazifesini  yürütmektedir. Kasım ayının son  Pazar günü   Yunuslu da bir  referandum yapılır.  Referandumun konusu  Karabayırı’mı istersiniz Kovanlığı mı istersiniz sorusuna cevap aramaktır.   Çoğunluk Karabayır çıkması muhtemeldir. Ancak Köyün ileri gelenleri   bu ikinci bir ihtilafa meydan vermemek için; referandumun Karabayır lehine yüksek oranla kazanılmışını isterler. Bunu için özel bir gayret sarfederler.    Seçim neticesi de beklenildiği gibi  % 90 ların üzerinde  Karabayır lehine çıkar.  Bu ihtilaf böylece çözülür. Burada Hacılar ve Gedikli ittifakı ve siyaseti galip gelir.

 

Kronolojik Vakalar:

1934 yılında soyadı kanunu çıkarak herkesin bir soyadı alması sağlanır.

1943  yılında  Mehmet Özçelik  Bozkır’ ilk otobüsü getirir ve otobüs işletmeciği yapar.

1944 yılında  muhtar  İsmail Gedik öncülüğünde  ilk mektep inşa edilerek 1945 yılında öğretime açılır.  Ali Doğan ilk öğretmen olarak göreve başlar.

1952 yılında Ali Doğan köye ilk radyoyu getirir.

1955  yılında Yunuslu Köy oluğu inşa edilir. Su daha önce getirilmiştir.

1957 yılında  Musa Kurt’un  fikir  vermesiyle  kışlık elma  fidanları dikilir.

         Bu tarihten önce kışlık elma  olmayıp yazlık elmalar mevcuttur.

  • 1959yılında Yayla’dakiKumpirlik arazisi ekilmez olur.
  • 1960Yılında nura oluğuNuraiçinde ki kaynağından alınarak yayla yoluna getirir ve çeşmesi ve batmalarıyapılır.
  • 1961YılındaAlmanya’ya işçi gönderilir. İlk gidenisim Mehmet Aksel

1961 yılının   17 Temmuz 1 günü Gülkadın adında  Allahın garip bir kulu           bir  oğlan çocuğu dünyaya getirir  adını Mustafa koyarlar.

1962 yılında  Yunuslu ?ya ücretli bir imam tutulur.

1963 yılında besicilik işleri  başlar  Köyden 8-10 kişi  Ahmet Gedik’in öncülüğündü  Antep’e  besiye bakmaya gider.

1964 yılında  İstanbul’a   seyyar satıcı olarak çalışmaya gidilir. İlk gidenler  İbrahim  Koçak ve  Şevki Koçak ?tır.  Osmanlı  döneminde ve Cumhuriyetin  ilk yıllarında  Mustafa Kaya’nın İstanbul da çalıştığı  ve limon sattığı rivayet edilir.  

1965 yılında  Yunuslu  Camisine çatı yapılır.

1966 yılında  Kılıç Dere havuzu ve  Pınarbaşı beton kanalı yapılır.

1966  yılında  köye ikinci bir öğretmen olarak Sabri Arıcı  atanır.

1967 yılında  Yunuslu Camisine bir lüks alınır.

1969 yılında Ahmet Arıcı’nın  teşviki ve yardımlarıyla Fransa’ya işçi gönderilir. İlk olarak Arif Şen,  Mehmet Duman,  Ziya Arıcı,  Mustafa Kılıç işçi pasaportuyla gitmişlerdir.

1970 yılında  Mehmet Uysal bir Jeep alarak köyde  yolcu taşımaya başlamıştır.

1970 yılında camiye bir hopörler alınır.

1971 yılında Osman Şen tarafından köye  ilk olarak  teyp getirilir.

1972 yılında Karabayır camisine kadrolu  bir imam atanır.

1976 yılında köye elektrik getirilir.

1985 yılında Yunuslu ya kadrolu imam atanır.

1985 yılında  Büyük Pınar su kaynağından su alınarak Yunuslu  içme suyu şebekesi ve deposu yapılır.

1986 yılında Muhtar  İsmail Gedik   öncülüğünde eski mektep yıkılarak Gavur Harmanı  mevkisine yeni bir mektep  yapılır.  Kaderin cilvesine bakınız ki  ilk mektebi yapan İsmail Gedik  ikinci mektebi yapan da onun torunu İsmail Gedik tir.

 

  • 1996yılında Konya’dabazı hemşehrilerimiz bir araya gelerekköyümüz adına bazı hizmetlerin yapılması içinçalışma başlatırlar. Bir çoktoplantı yapılır.Çeşitli kararlar alınır.Bu kararlarınen önemlisiher yıl yayla daköylülerimizle bir araya gelerekbir anma günü tertip edilmesidir. Bu toplantılardan bir tanesine katılanlarınisim listesiaşağıda verilmiştir.

                           2  Aralık 1996  Tarihinde

Karabayır Köyü dernek kuruluşu müteşebbis heyeti toplantısına katılanlar : 

 

 

1- Mustafa Şen

2- Mehmet Doğan  (Ali  oğlu)

3- Mustafa Koçak

4-  Zeki Doğan

5-  Mustafa Aydın

6-  Yakup Tağmat

7-  Mehmet Kılınç

8-  Abidin  Kıran

9-  Mustafa Evmez  (Abdurrahman oğlu) Allah  rahmet eylesin

    10- Mustafa Doğan

11- Mehmet Doğan   (Ahmet oğlu

12-  Numan Oğuz

13-  Ali Kaya

 

Bu toplantıların bereketi ve neticesi olarak köyümüze birçok hizmet yapılmasına öncülük edilmiş. Hemşehrilerimize çeşitli yardımlar yapılmıştır.

1997,1998,1999,2000,2003,2005,2007,2009,2011 yıllarında anma günü  tertip edilerek  köylülerimizin geniş katılımı sağlanmıştır.

1998 yılında Karabayır Köyü İlkokulu kapatılmış, öğrenciler  taşımalı sistemle Üçpınar İlköğretim Okuluna  taşınmaktadır. Karabayır İlkokulu 370 kişi mezun etmiştir.

 

1999 yılında  Ahmet Kılıç   Tekerlek tepesinin güneyinde bulunan Ekiz Koca’nın suyu tabir edilen kaynak suyunu  Yunuslu camisine getirerek caminin sürekli bir suya kavuşmasını sağlamıştır.

2000 yılında   Veysel Oğuz  yardımıyla   Karabayır Camisi’ne  bir minare  yapılır.  Aynı yıl Osman Doğan  öncülüğünde  Yunuslu Camisini bir minare yapılır. 

2000 yılında Muhtar  Eyüp  Oğuz öncülüğünde Pınar Başı Kaynak suyundan  bir miktar su alınarak Karabayır  içme suyu şebekesi ve deposu yapılmıştır.

 

         2004 yılında  Muhtar Abdurrahman Oğuz’un  girişimiyle  mezarlık  arazisi genişlettirilir  ve  etrafına beton duvar  çevrilir.

 

         2010 yılında  Pınarbaşı  kapalı sulama projesi ve Kılıçdere kapalı  sulama projesi yapılmıştır.

 

 

     2011 nüfus sayımına göre köyümüzde 62 Erkek 70 kadın  toplam 132 kişi

yaşamaktadır.

 

 

Burada ismi geçen atalarımızı rahmetle anarken, halen yaşayan  köylülerimize  sıhhat ve afiyetler dilerim.    Cümle geçmişlerimizden hayır ve iyilik sahiplerinden Allah razı olsun

Sayfa Üretim süresi :0,3203

© 2011 bozkirkarabayirkoyu.com
Karabayır Köyü Web Portalı http://www.bozkirkarabayirkoyu.com

Tam Ekran