Üye Girişi
Şifremi Hatırlat Şifremi Hatırlat
| |
Yeni Üyelik Yeni Üyelik

Konya - BozkırKonya - Bozkır
KARABAYIRKARABAYIR
KöyüKöyü
wwwwww
.bozkirkarabayirkoyu..bozkirkarabayirkoyu.
comcom

Basın Bülteni Basın Bülteni

Dernek
Dernek Logosu Dernek Logosu



HARMAN YERİ


defa gösterilmiştir

                                
                      

 

                                     HARMAN YERİ

            Toroslarda kar erimiş; soğuk  ve fırtınalı havalar yerini güneşli  günlere bırakmıştır.  Göçmen kuşlar kanat çırparken semalarda,  yüksek tepelerde ibibikler ötmektedir.  Yaylacılar çoktan obalarına konmuştur.  Köyü terk eden koyun sürüleri, inekler, yoz sığırlar hatta öküzler ve  eşekler  tarlalardaki otların büyümesine müsaade etmişlerdir. Hıdır Ellez günleri  sevinç ve neşe ile gelmiş ve geçmiştir.  Bağlar kazılmış, elma bahçeleri aktarılmıştır.  Su basar yerlerde ekinler sulanırken,  kırlardaki ekinler  C. Allah’ın rahmetine havale edilmiştir. Ekilmeyen tarlalara otluk denir.  Ot ekin kadar olmasa da yöre insanı için büyük önem arz eder.  Ekilen sebzeler toprak üstüne çıkmış  onlardan daha önce hareket  eden yaban onları adeta bitkileri bir dantela gibi sarmıştır. Bir taraftan yabani ot ile mücadele edilirken, domates, biber, patlıcan  fideleri toprakla buluşmaktadır. Köylüler mayıs ve haziran aylarında sulama, çapalama, ilaçlama işleri ile iştigal etmektedir.  Haziran ayı ortalarında tarlalar gezilir. Otu olgulaşan tarlalar  sıraya konularak işlenmeye başlar.  Güneye bakan kıraç tarlalardan başlanır ot işlemeye.  Ot işleme aleti alternatifsiz oraktır.  Arazilerin engebeli ve taşlı  olması kosa gibi aletlerin kullanılmasına izin vermez. Ot tarlalarına sabahın ilk ışıklarıyla hareket edilir. Azıklar akşamdan hazırlanır. Komşulardan yardım istenir.  Belli bölgelere komşularla beraber gidilir.  Öğle yemekleri ortaklaşa yenir.  Bulgur pilavı, marul, yeşil soğan, ekşi ayran  ot tarlarının vazgeçilmezidir.  İnsanlar bu işleri görürken  hallerinden  memnun, mutludur.  Komşularla  sohbetler, konuşmalar  yapılır.  Türkü sesleri duyulur  tepelerden  düzlerden.
Dağlar seni delik delik delerim
Kalbur alır toprağını elerim
Sen bir kara koyun ben de bir kuzu
Sen döndükçe ardın sıra melerim
Şu dağların ne karanlık ardı var

Lale sümbül boynun eğmiş derdi var

Genç erkekler yazın dahi gurbette olduğundan çalışanlar kadın ve çocuklardır. Eli deynek  tutan çocuktan bile yardım beklenir.  Aileler  üçe bölünmüştür. Babalar  gurbette, ebeler yaylada  gelinler ve çocuklar  köydedir.  Bir taraftan   yaylaya çıkın gönderilir, yayladan yoğurtlar gelir, gurbetten mektup beklenir, cevabı yazılır.

 Çok çeşitli otlar vardır bu yörede, güvercin gözü, yabani yonca, köygöçüren,  deve dikeni,  su dikeni, çalba, gökbaş, tilki kuyruğu, saka dikeni, ince çayır, süpürgelik, ballı bamya, gelincik, iğnelik, kadın kızı,  kuzu kuyruğu,  su otu,  kuş tırnağı  çağşır, kekre ve daha birçokları.  İşlenen otlar  80 santim uzunluğunda, 60 santim eninde  30 santim yüksekliğinde  deste yapılır. Destelerin üzerine  taş batırılır. Ot işleme vakti aynı zamanda  kenger sakızının  hasat zamanıdır.  Dağlarda biten kenger otlarının  etrafı   on santim kazılır, jiletle kesilir.  Bitkinin tomurcuk sütleri  3-5 gün kurumaya bırakılır.  Kuruyan  kenger  sütleri  toplanarak sakız elde edilir. Kenger sakızları  ağız ve diş sağlığı için çok faydalıdır.  Kırlarla başlanan ot işleme işi düzlerle devan eder.  Ekin arası ve bahçe arası otların işlenmesi ile son bulur.  Ot desteleri eşeklerle evlerin yanındaki harmanlara  yığılır.  İyice kurutulur.  Genellikle her evde bir öküz  bulunur.  Çift sürerken ve harman sürerken lazım olan ikinci öküz  değişik olarak  kullanılır.  Sabahın erken saatlerinde  öküzler  önce  beslenir,  sulanır, sırtları kaşağılanır,   sonra düğene koşulur.  Sabahtan akşama kadar  düğen döndükçe otlar samana  dönüşür.  Düğenlerin üstüne hafif olsun diye  çocuklar oturtulur.  Zaman zaman dirgenle  otlar karıştırılır.  Daha tez  zamanda  saman olsun diye. Ot samanı çok tozludur. İnsanlar boyunlarını kulaklarını, mendil, poçu gibi  bezlerle sararlar. Öküz bulamayanlar atla, eşekle  harmanlarını sürerler. Her bir öküzün kendine mahsus adı vardır. İmamın ak öküzü  ve kır eşeği köyde meşhurdur. Saman yığınları  dirgen, beldenat ve atkılarla samanlıklara  atılır. Samanlıklar iyice  sıkıştırılır, daha fazla saman alsın diye.  Orakla  işlenen, eşekle çekilen, öküzle sürülen  ot samanları  kış boyunca  hayvanlara  yiyecek olur.

          Ot işlemenin ardından bitmez  köylülerin işi. Hemen ekin hasadı  başlar.  Ekin hasadı  kıraç arazilerden başlar, sulak yerlerle devan  edilir, yüksek rakımlı arazilerle son bulur.  Kırlardaki ekinlerin işlenmesi ile yayladan göçülür.  Davarlar ve sığırlar  otu ve ekini işlenen  tarlalarda güdülür.  Orakla işlenen ekinler   tarlalarda   büyük yığınlar halinde yığılır.  Ekinin  başak tarafı yığının iç kısmına, köklü  tarafı dış kısmına gelecek şekilde  yığınlar yapılır.  Ekinler yığınlarda kururken  bir taraftan da  harman yerleri hazırlanır.  Köyün belli yerlerinde harman yeri vardır.   Harman yerleri önce sulanır.  Biraz kurumaya bırakılır.  Kuru saman atılır. Daha sonra taş yuvaklarla  iyice yuvulur.  Ekinler  eşeklerle  harman yerine çekilir. Kurumaya bırakılır.  Ara sıra dirgenlerle karıştırılır. Harman yerleri gece gündüz beklenir. Aşlar pişirilir. Yemekler yenir.  Komşulardan alet alınır, alet verilir.  Dirgen, kalbur, holus,  düğen,  koşum aletleri, kile,  harar, çuval, harman çulu ve benzeri.  Yarenlikler edilir.  Harman yeri  hasat yeridir. Mutluluk ve bereket yeridir.  Allahın verdiği nimetlere şükür edilir. Harman çalışmaları geceli gündüzlü devam eder. Oğlan çocukları harman yerinde  yatarak harmanı bekler. Gece ayazları dökülür üzerlerine.  Oyunlar oynanır harman yerinde türküler söylenir.  Düğün dernek hazırlıkları yapılır. Düvende dövülen saplar rüzgar yönünde yığılır,  bu yığına malama denir. Samanı   taneden ayırmak için  rüzgarın esmesi beklenir. Ne zaman kuzeyden bir deli  rüzgar eserse  saman savrulur. Taneler ayıklanır. Günler aylar sürer harman yeri. Kimi ağırdan alan çiftçiler yağmura hatta kara kalır.  Harman bitmeden düğünler başlar.  Davul zurna sesleri duyulur.  Kaşık seslerini  silah sesleri bastırır.  Çalgıcılar, köçekler gelir komşu köylerden.

  Bozkır dedikleri küçük kasaba
Çektiğim cefalar gelmez hesaba

Gibi yöreye has  türküler dağlarda yankılanır.  Kaşık oyunu  Bozkır düğünlerinin en gözde  gösterileridir. Harman zamanı berekettir bolluktur.  Allahın nimetlerinin sağanak sağanak  döküldüğü bir mevsimdir.  Sebzeler olmuş,  meyveler, üzümler  çoğalmıştır. Hayvanlar  beslenmiş ve  etlenmiştir.  Davar, sığır yayladan geldiğinden yoğurt, süt zaten boldur.  Gurbetçilerin çoğu  sılaya dönmüş, kısa izinlerini  en güzel bir şekilde geçirmeye çalışmaktadırlar.  Yörede adak kurbanı  yaygındır.  Askerden sağ salim gelen oğluna, gurbetten gelen erine, yeni doğan çocuğuna,  kazaya, belaya karşı daha birçok gaye ile  adaklık kurban verilir.  Adaklık kurbanı alan  gençler bir çeşme başında   kesim yaparak,  davetlilerle birlikte  yerler.  Kurban  sahibine dua ederler.  Savrulan samanlar  bir tarafa,  taneler bir tarafa  ayrılır. Samanlar eşeklerle  evlerin altında bulunan samanlıklara çuval ve hararla çekilir.  Buğdaylar  unluk, tohumluk, ve bulurluk olarak üçe ayrılır.  Ancak  birçoklarının  buğdayı kafi gelmez.  Onun için kasabandan  buğday alınır.   Bulgurluk buğdaylar  çeşme başında yıkanır,  kaynatılır,  çullarda üç gün kurutulur.  Bulgur kaynatma  ayrı bir zevk, ayrı bir  şölendir.  Bulgur tavalarının altında  mısır  patlatılır, kumpir  pişirilir.  Geceleri bulgurun başında yatılır.   Kurutulan bulgurlar evlere  taşınır. Evlerde  değirmen taşında kadınlar tarafından çekilir.  Değirmene gidecek buğdayların için  bir miktar arpa ilave edilir.  Ta ki ekmeklerin hazmı kolay olsun diye.  Komşular ikişer üçer birleşerek değirmene giderler.  Her bir aile komşulardan  eşek temin eder.  Çevrede  Ermence,  Dolhanlar,  Çad, Söğüt ve  Avdan  değirmenler vardır. Değirmenlerde geceli gündüzlü sıraya girilerek unlar öğütülür. Değirmencilere  mevcut buğdaydan  beşte bir hak verilir.

                 Unu, bulguru  temin eden köylü bahtiyardır. Gelecek yıla kadar yiyecek sıkıntısı çekmez.  Uzun yaz günleri  kendini son baharın serin  havalarına bırakırken  insanlar  kış hazırlıklarına başlar, hangi tarlaya ne ekeceğinin  hayallerini kurarlar.  Aza kanaat eden köylüler Allahın verdiği nimetler karşısında şükrederek mevcutla yetinmesini bilirler.

Mustafa  ŞEN
20. Şubat 2014
Selçuklu/Konya

   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUM GÖNDERYORUM GÖNDER
  Adınız Soyadınız :
  Mesajınız :
Not : Lütfen küçük harf kullanınız. Maksimum 500 karakter

Önemli Not : Gönderilen mesajlar sistem tarafından kayıt altına alınmakta olup site yöneticileri tarafından görülmektedir. Lütfen bu hususa dikkat edelim ve başkalarını rahatsız edici mesajlar göndermeyelim.
Sayfa Üretim süresi :0,3086

© 2011 bozkirkarabayirkoyu.com
Karabayır Köyü Web Portalı http://www.bozkirkarabayirkoyu.com

Tam Ekran